MS beyin ve omuriliği yani merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalıktır. Ülkemizde ve dünyada sıklığının artığına dair yayınlar mevcuttur. Nedenleri tam olarak bilinmese de meydana gelen yanlış kodlama sonucu bağışıklık sistemi, sinir sisteminin herhangi bir bölümünü yabancı olarak tanımlar ve ona karşı savaşır. Bağışıklık sisteminin birçok nedenden dolayı uyarıldığı tahmin edilmektedir. Bunlar arasında beslenme değişikliği, barsak flora bozukluğu, vit D eksikliği, değişik enfeksiyonlar, kronik toksisite suçlanmaktadır. Sonuç olarak bağışıklık sisteminin saldırdığı ve harap ettiği sinire göre MS hastalığı farklı bulgular ortaya koymaktadır. Ataklar halinde kendini gösteren MS hastalığı, her kişide farklı şiddet, sıklık ve bulgularla ortaya çıkabilmektedir.
Her MS hastasının hikayesi diğerinden farklılık göstermektedir. Genelde hastalığın görülmesi 30-40 yaş aralığındadır. Genetik yatkınlık ve yetişkin çağlarda alınan virüslerin neden olabileceği MS hastalığına entelektüel, çalışan kadınların yakalanma oranın daha fazla olduğu görülmektedir.
MS hastalığı kadınlarda çocuk sahibi olmayı kısıtlamamaktadır hatta hamilelik sürecinde atakların azaldığı gözlemlenmektedir. Hastalığın atakları arasında farklılıklar görülebilmektedir. Vücutta yanlış kodlama devam ettiği için ilk atağın ardından bağışıklık sistemi farklı bir siniri hedef seçebilir. Bağışıklık sisteminin tahrip ettiği sinire göre her atakta merkezi sinir sisteminin farklı bölgesi etkilemektedir.
MS hastalığı en çok; algılama problemleri, güç kaybı, anormal kas spazmları, hareket problemleri, denge zorlukları, konuşma bozuklukları, yutmada zorluk, görme bozuklukları, aşırı yorgunluk, akut veya kronik ağrılar, idrar kesesi ve bağırsaklarda problemler ile depresyon gibi belirtiler vermektedir.
MS hastalığın teşhisini koyabilmek için hastanın hikayesinin bilinmesi ve nörolojik muayenesi önemlidir. MR ve beyin omurilik sıvısının analizi de MS hastalığı tanısına önemli katkılar sağlar. Bunların yanı sıra uyarılmış yanıtlar denilen, kol ve bacaklardan elektrik verilip ilgili merkezlerdeki algılama sürelerine bakılarak hastalığa teşhis konulabilmektedir. Aynı yöntemlerle görme ve işitme fonksiyonları da test edilebilir.
Hastalığın tam tedavisi bulunmamaktadır. MS ataklarını ve bunların etkilerini azaltmaya yönelik tedaviler uygulanmaktadır. Atakların süresini ve etkisini azaltmak amacıyla yüksek doz kortizon tedavisi uygulanmaktadır. Kortizon kısa bir sürede uygulandığı için insan sağlığına fazla bir yan etkisi bulunmamaktadır. Atakları çok sık geçiren hastalarda atak sayısının azaltılması için immunmodülatuvar ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bunların yanında hastalığın gidişatını yönetmek, beslenme düzenini sağlamak, toksik yükü azaltmak önemlidir.
Ataklar sonucu harabiyete uğrayan ve bozulan sinir yapısı zamanla vücut tarafından tamir edilebilir. Ataklar aynı sinirde tekrar tekrar gerçekleşirse, vücudun tahrip olan bölgeyi düzeltmeye zamanı olmayabilir. Bu durumlarda düzenli ve gerekli tedavi koşulları sağlanmadığı takdirde MS birçok sakatlık ve fonksiyon kaybına neden olabilmektedir. MS hastalarının çalışmasında her hangi bir engel bulunmamaktadır. Fonksiyonel kayba göre fiziksel güç isteyen ve vardiyalı işlerde çalışmamak gerekmektedir. Bunun yanında;
Sağlıklı beslenmek
Günlük yürüyüş ve egzersizler yapmak
Aşırı yorgunluklardan kaçınmak
Özellikle kış aylarında görülebilen ağır enfeksiyonlara karşı dikkatli olmak
Aşırı sıcaklardan kaçınmak
Hamam, sauna gibi sıcak ortamlar yerine serin suda banyo almak dikkat edilmesi gereken noktalar arasındadır.